İslâm; farz, vacip, sünnet ve bütün edepleri ile kemal bulmuş iman ve ameller bütünüdür. Her hüküm, kendisinden bir basamak üstte olanın mütemmimi ve koruyucusu durumundadır.
En basit hükümlerden en önemli rükünlere doğru, birinin ortadan kalkması, diğerinin aşınmasına yol açan bir süreci başlatır. Dolayısı ile bir edebin terki, sırasıyla sünnetin, vacibin ve de farzların terk edilebileceği sonucunu doğurur.
Günümüz İslâm toplumunda, imanı konuların hafife alınması; hakkında kesin Nâs bulunan farzların bile tartışılır hale getirilmiş olması, bu gevşekliğin ulaştığı noktayı göstermektedir.
Ne mutlu bize ki, hamiyyet sahibi, samimi ve ihlâslı birçok ehlisünnet âlimi; Din-i Mübin-i İslam 'ın en ince detaylarına kadar korunması ve yaşanması hususunda büyük titizlik ve itina göstermişlerdir.
Samsun-Çarşamba eski müftüsü merhum Sofuzade Seyyid Hasan Hulusi Efendi, bu ihlâslı âlimlerimizden birisidir. "Mecmeul Adab " adlı bu eserinde, farz, vacip, sünnet ve müstehab gibi şer 'î hükümleri bir dantel gibi, edeplerle süsleyerek, büyük bir boşluğu doldurmuş, üstün bir başarıya imzasını atmıştır.
Bu zât bizlere, Kur 'ân, sünnet ve edepler ışığında yaşanması elzem olan Islâmî bir hayatın yol haritasını çizmiş, bir müslümana lazım olacak her şeyi kitabına almıştır.